21 Mayıs 2007 Pazartesi

Osmanlı Devletinde Belediye Teşkilatı

Günümüzde şikayetçi olduğumuz kurumların başında belediyeler gelir. Çöp toplamadan tutunda, su, yol, gaz, nikah, alım-satım vergisi ve hatta elektrik (ayrı bir kurum sorumlu) işlemlerine kadar belediye ile içli-dışlıyız. Çağdaş belediyecilikte hala vatandaşın belediyeye, belediyenin vatandaşa sorumluluğu nerede başlayıp nerede bittiği bir bütün olarak bilinmezken, ecdadımız Osmanlı bu meseleye halletmiş. 623 yıllık devlet yönetiminde uygulamış. Hatta Osmanlı'nın öncesinde kurulan Selçuklu Devleti'nde de belediye kanunları uygulanmış.

Tarihte ecdadımızdan bize miras kalan kültür ve medeniyet; Türk tarihinin 622 yıllık kesitini oluşturan ve içinde hem güller ve hem de dikenler bulunabilen, vazgeçemeyeceğimiz bir tarih bahçesidir. Bu bahçede elbette ki Fâtihler, Ebüssuudlar, Kanuniler ve Ahmed Cevdet Paşalar gibi güller de açmış; devletin duraklamasına ve hatta yıkılmasına sebep olan ve bütün feryatlara rağmen bağrına saplanmış dikenler de vardır. Bu tarihi değerleri Osmanlı arşivleri ışığında ortaya çıkaran Osmanlı Araştırmalar Vakfı Başkanı ve Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Ahmet Akgündüz; 8 yıllık bir emeğin sonucunda "Osmanlı Devleti'nde Belediye Teşkilâtı ve Belediye Kanunları" isimli kitabının tanıtımı vakfın İstanbul'daki merkezinde gerçekleştirdi.

Kitabın takdim yazısı Doç.Dr.Said Öztürk'e ait. Ahmet Akgündüz, çalışkan ve velut bir bilim insanı. Bu zamana kadar Osmanlı ile ilgili çok önemli kitaplara imza attı. Bunların başında Osmanlı Kanunnameleri ve Bilinmeyen Osmanlı (Doç.Dr.Said Öztürk ile birlikte), Belgeler konuşuyor isimli eserleri ile göz doldurdu. Akgündüz bir noktanın özellikle altını çiziyor; "Bu zamana kadar bildiğimizin aksine, bizde belediye geleneği, 1855'te başlayan Şehremâneti ile veya 1857'de kurulan Altıncı Belediye Dâiresi ile değil, Osman Bey'in ilk muhtesibi yani Allah'ın kullarının huzuru ve refâhı için elinden geleni yapan ve Allah için çalışan belediye başkanını tayiniyle başlar. Yani bizim 500 yıl tatbik edilmiş belediye teşkilâtı gibi bir geleneğimiz vardır."

Türk Hukuk Tarihi Profesörü Akgündüz'ün araştırmasına göre dünyada ilk defa belediyeciliği uygulayan devlet Osmanlı. Dünyanın ilk belediye kanunu, ilk hayvan haklarıyla ilgili düzenleme ve tüketici haklarıyla ilgili ilk metin 1502'li yıllarda Osmanlı hukukçuları tarafından hazırlanmış ve asırlarca başarılı bir şekilde kullanılmış. İşte bilmediğimiz medeniyet hazinelerimizden birinin de belediyecilik ve belediye kanunları ile ilgili olduğunu, 600 sayfayı aşan ve sahasında uzman olan bir akademisyen tarafından kaleme alınan bu eser gözler önüne sermektedir. Eserde klasik döneme ait yaklaşık 100 küsur kanuna yer verilmiş. Bir zamanlar, Bağdad, Semendire, Bosna, Basra, Şam ve Kahire'nin belediye kanunlarının ecdadımız olan Osmanlı hukûkçuları tarafından hazırlanmış olması da, insanı tarihe çeken câzibelerden biri olmaktadır. Eserdeki kanun hükümleri incelenince, muhtesib tabir edilen belediye başkanının sadece insan hakları ve şehir ahalisinin mutluluğu için değil, hayvan haklarından da sorumlu olduğunu, 1502 tarihli İstanbul İhtisâb Kanunnâmesindeki şu hükümlerden anlıyoruz: "58. Ve ayağı yaramaz beygiri işletmeyeler. Ve at, katır, eşek ayağını gözedeler ve semerin göreler. Ve ağır yük vurmayalar; zira dilsiz canavardır. Her hangisinde eksik bulunursa, sâhibine tamam ettireler. Bu kurallara uymayanın gereği gibi hakkından gele. Ve hamallar ağır yük vurmayalar, örf ve âdet ne ise o kadar yük vuralar." Kitabın muhtevasıyla ilgili tanıtıcı bilgileri eserin yazardan dinleyelim:"Osmanlı Belediye Teşkilâtı ve Belediye Kanunları adını verdiğimiz bu eser, iki kitaptan ve kitaplar da kendi içinde değişik bölümlerden meydana gelmiştir.: Birinci Kitap: Kitaba orijinalitesini kazandıran klasik dönem yani 1299 kuruluş yılından 1855'de şehremâneti adıyla batılı anlamda belediyeciliğin başladığı tarihe kadar olan devrenin, bir diğer ifadeyle 556 yıllık Osmanlı Tarihinin belediye teşkilâtı ve kanunlarına ayrılmıştır.

Dokuz Bölüm'den meydana gelen I. Kitap'ın Birinci Bölüm'ünde, tamamen bu kanunların hükümlerinden hareket ederek, klasik dönem Osmanlı Belediye Teşkilâtı anlatılmıştır. İkinci Kitap: Tanzimat'tan sonraki dönemde yani 1855'de Şehremâneti Teşkilâtı kurulduktan sonraki tarih dilimi içinde, özellikle Fransız belediye teşkilâtı ve belediye kanunları taklit edilerek uygulanan yeni belediyecilik incelenmiş ve irdelenmiştir. Bu eseri, kütüphanesinde bulunduran belediyeci veya araştırmacı, 623 yıllık Osmanlı Belediye Teşkilâtını öğrendiği gibi, bu yıllar için de uygulanan kanunları da her zaman yanında bulundurmuş olacaktır." Eserde altının çizilmesi gereken en önemli noktalardan biride; Osmanlı Devleti'nin İstanbul'a göçü önlemek için 10 maddelik bir kanun maddesi dikkat çekiyor. Akgündüz, Osmanlı döneminde ticaret yapmayan ya da işi olmayan kimselerin İstanbul'a sokulmadığını belirtiyor. Profesör Akgündüz, "Osmanlı'nın metodu günümüz şartlarına göre uygulansaydı, İstanbul'da mekanlar talan edilmez ve tarihi doku tahrip edilmezdi.." diyor. Böylesine güzel eserden dolayı Prof.Dr.Ahmet Akgündüz'ü tebrik ediyorum. Eser Osmanlı Araştırmaları Vakfı (www.osmanli.org.tr, 0212 5134033) tarafından neşredildi.

------------------
gazete@ortadoğugazetesi.com

0 yorum: